hesabın var mı? giriş yap

  • yeni albüm çıkarmış fantaazi müzik icraacıları tarafından posterlerde, afişlerde, kaset kapaklarında sergilenen duruştur. kafanın italik duruşuyla satıştan beklenen gelir arasında çok doğru bir ilişki vardır. bu duruşun duayenleri arasında, mahsun kırmızıgül'ü, ibrahim tatlıses'i, özcan deniz'i ve yeni yeteneklerden bayhan'ı sayabiliriz. emrah dinçer hem italik hem bold olarak durur ki ayrı bir başlık konusudur, belki de değildir.

  • zordur.

    kaldırımlar her yerde engelli vatandaşların geçişine göre yapılmaz. bu ülkenin yüzde onundan fazlası engelli olsa bile yapılmaz. o yüzden kaldırıma çıkış ve inişlerde dikkat gerekir. uzun uğraşlar ve çocukluğun verdiği aşırı enerjiyle kaldırımlara iki tekeri aynı anda zıplatarak çıkmayı öğrendi bazı bisikletçiler. gidonu tutup yukarı ve ileri çekerken siz de zıplıyorsunuz. iki teker de aynı anda kalkıyor. 40 km hızla giderken bir kaldırımdan uçup diğerine geçmeyi hız kesmeden yapabiliyorsunuz. araç sürücüleri bilir, her yeniden kalkış, uzun yolda 4- 4,5 litre olan harcamanızı 25-30 litre civarına yükseltiyor. bisiklette de her yeniden kalkış kaç kilometrelik enerjiyi harcamanıza neden oluyor; o yüzden hoplayıp zıplıyorsunuz kaldırımlarda.

    şimdi niye yolda gitmiyoruz da kaldırımda gidiyoruz? birincisi bisikletlileri arabayla sıkıştıracak kadar ezik insanlar var. ben şahsen iki hafta yatmış bir insan olarak artık arabaları geçmiyorum. çünkü adam kompleks yapıp beni duvara sokuyor. üç kemiğimde ezik, çeşitli dokularımda kayıp olduktan sonra traktör sürecek zihniyette insanların sürdükleri araçlara yaklaşmıyorum. (bir de engin ardıç'a laf sokuyorum köylüleri aşağılıyor diye)

    vaktiyle yenibosna'dan beşiktaş`taki işyerime bisikletle giderdim. kolsuz tişört (ki atlet denebilir) ve kısa şortla ihlas holding'te mesaime başlıyordum. beni kovmaya çok niyetli bir müdürümüz vardı ama işler bana baktığı için kovamıyordu (geek küstahlığı). bir arkadaşın arabasıyla ölçtük, 26 kilometre ediyor. ben 45 dakikada bisikletle gidiyorum. belediye otobüsü ise 1,5 saatte gidiyor. soruyorlardı nasıl o kadar hızlı gelebildiğimi. ben de "durakta durmuyorum, yolcu almıyorum" diyordum. aslında şehir ulaşımı araçlar için çok dertli. ismet berkan'ın yazısını okuduysanız bilirsiniz. çevre yolundan basıp işine gitmesine rağmen 2 ayda 34,2 kilometre ortalama hızı varmış. arabasının bilgisayarı öyle söylüyor. yani istediği kadar hız yapsın boş yolda, sonuçta saatte 34,2 kilometre gidiyor. http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=185190

    mutlaka kask takın. kask takınca "o ne lan öyle, uzaya mı gidiyorsun %&@#!" diyebilirler. ama takın. aman takın. beyninizin ön lobunu yere düşüp çarpabilirsiniz, ağaca çarpabilirsiniz, bencileyin karayolu köprüsünün bacağına çarpabilirsiniz, şaka yapmak için sopa uzatan adamın sopasına çarpabilirsiniz. istanbul her cinsten delinin olduğu bir yer.

    yedi tepedir. az gelirse adalara gidin, orada da tepeler var. onları tırmanın. ama tepe tırmanmaksızın pek çok yok katedebilirsiniz. her yerin kısa bir yolu ya da düz bir yolu var.

    yokuş çıkarken vites düşürmeyin. şimdi şöyle diyelim, elinkini görmeyen kendininkini sahra topu sanırmış. ben yola göre vites değiştirip bacaklarımın hızını sabit tutmaya çalışırdım. bir ara bebek sahilde gidiyorum. iki bisikletliye rastladım. peşlerine takıldım. rüzgar altında gidiyorum. adamların bir özelliğine dikkat ettim. ben her yola göre vites değiştirirken bunlar sabit en yüksek viteste gidiyorlar. dur kalk hariç. ondan beridir her yolu en yüksek viteste gidiyorum. son ölçtüğümde bacaklarımın çevresi gram yağ olmaksızın 62 santimdi. pek çok hanımın belinden kalındır. tabii rumeli feneri'nden de yukarı en yüksek vitesle çıkmayın. ya da ortaklar yokuşundan. onlar ayrı. onları oric istanbul'un yokuşları altında incelemişti. buradan buyrun: (bkz: istanbul'un en dik yokuşları)

    anadolu yakasında sahilde bisiklet yolları var. avrupa yakasında (tezata bak, avrupa diyoruz) yok. (her gelişmiş boka avrupa dersek olacağı bu zaten) anadolu yakasında var da ne oluyor? birincisi, sonbahar mevsiminde dalları kesiyor budama ile görevli işçiler. onları "nasıl olsa bu heriflerin arabası yok, bunların yoluna atalım" diye bisiklet yoluna atıyorlar. inanmayan budama mevsiminde gidip baksın sahile. bisiklet yolu gayrı resmi nüfusu 20 milyonu bulmuş bir şehirde hemen hemen yok. 20 milyon da laf mı diyor sanırım yöneticilerimiz. 20 milyon bu sene çin'in mezun etmeyi planladığı bilgisayar programcısı sayısı. "gezsin pezevenkler sahilde yaya yolunda" diyor olmalılar. bisiklet gezi aracı. kaç kişi küresel ısınmayı dert edip de işine bisikletle gidiyor? "gidenin de" diyor yönetenler, "gitmeyi düşünenlerin de"... sanki aynı kuraklıktan ikimiz de etkilenmeyeceğiz gibi.

    bisiklet, kilometre başına en verimli ulaşım aracıdır. her arabada tek başına gidip, benim 45 dakikada gittiğim yolu istanbul içinde 1,5 saatte giden bir kişi bana göre bir şeylerin karşılaştırmasını doğru yapamıyordur (bak salak demedim, düşünememiş dedim). küresel ısınmaya katkısı gittikçe artmakta, benzine verdiği parayla döviz harcamakta, kalp krizi geçirme riski daha düşük yaşlara inmektedir.

    gün gelse de bu topraklarda yaşayanlar dese ki "bisiklet ata sporumuzdur".

  • bilimsel olarak gelmiş geçmiş en yalnız anları yaşamış insanın michael collins olması.

    ay'da yürüyen ilk insanı biliyoruz neil armstrong. kimimiz aya ikinci adımı atan insandan da haberdar olabilir: edwin aldrin. ama 1969 yılında aya giden apollo 11 aracının içinde aslen 3 kişi bulunuyordu. işte michael collins apollo 11'de bulunan 3. kişi, aracın komuta modülü pilotu. meslektaşları ay yüzeyinde adımlar atarken o apollo 11'in içinde ay yörüngesinde turlamaktaydı. aracın ayın karanlık yüzüne geçmesiyle radyo sinyalleri ay tarafından engellenmiş ve micheal collins'in dünya ile tüm bağlantısı kesilmişti. ay yüzeyindeki meslektaşlarıyla da herhangi bir bağlantısı kalmayan michael sonraki 48 dakika dünya'dan çok uzakta gelmiş geçmiş en yalnız anları yaşadı.

    ama eğer bilimsel olmazsak herkes yalnız, hayat boktan, böyle bilgiler bi işimize yaramayacak evet.

  • mantara bağladık bolummm.
    hani kesiyon da bizi de mi kesemiyon?
    hadi bizi kesemedin façamızıda mı kesemedin?
    xxxx parkındayım herşeyin farkındayım.
    oğlum kız daha deprem görmemiş (kız daha küçük)

  • muhafazakar: tutucu

    gerici: geçmişte olanı isteyen

    amk çocuğu: bu ikisinin ayrımını yapamadan kk ya giydiren

    tanım: şahane giden yayın. cevapların sorulanmadığı yayın.

  • domates fideleri arasına ekilen kadife çiçekleri beyaz sinekleri uzaklaştırıp toprağı zenginleştirirken, fesleğenler ise domatese keskin bir tat vererek aromasını renklendirir

  • bu ulkede 15. yilima girmisken dogal guzellik olarak en guzel 15 eyaleti seceyim dedim. su ana kadar 50 eyaletten 50'sini de gezme imkanim oldu ve gorduklerimden yola cikarak boyle bir liste olusturayim dedim. listeye baslamadan once 4 tane not belirteyim. 1) bu liste "en yasanabilir 15 eyalet" degil. buradaki tek kriterim dogal guzellik (daglar, taslar filan). 2) bu liste tamamen kendi sahsi fikirlerimden olusuyor. yani bu devletin onayladigi resmi bir liste filan da degil. sonra "yok efendim benim eyaletim niye listede yok" demeyin.

    3) ucuncu bir sey daha soyleyeyim, listedeki cogu eyaletin abd'nin bati yarisinda bulunmasi bir tesaduf degil. bunun bir cok sebebi var ama en basta ulkenin bati yakasinin doguya gore cok daha daglik ve kivrimli olmasi geliyor. sahsen her zaman yuksek ve karli daglarin bulunduklari yere guzellik kattigini dusunmusumdur. dedigim gibi bu tamamen benim sahsi gorusum. 4) yazi fazla uzamasin diye her eyaletten belli basli 4-5 mekan sectim. yoksa "aslinda o eyalette anlatabilecek daha baska mekanlar da vardi" denilebilir. dogrudur. bu yazi kisa bir ozet olarak gorulmelidir. son olarak paylasacagim fotograflar “temsili” ve bana ait degil.

    listeye basliyoruz...

    15. arizona: listemde denize veya buyuk bir gole kiyisi olmayan az sayidaki eyaletten birisi arizona. aslinda bu eyaletin dogal guzelligi diger eyaletlere gore biraz farkli denebilir.

    eyaletin buyuk bir kismi western filmlerinden ve coyote cizgi filminden tanidigimiz kizil colsel olmakla beraber oldukca daglik bir eyalet oldugunu da soyleyebiliriz. arizona'nin en onemli mekanlarindan biri grand canyon ve bu diger eyaletlerde pek esi benzeri olmayan bir mekan.

    https://www.canyontours.com/…s/2013/09/west-rim.jpg

    arizona'nin en sevilesi bolgelerinden biri bir zamanlar kizilderililerin at kosturdugu ve gunumuzde park haline gelen monument vadisi. bu vadide western filmlerinde siklikla gordugumuz tepesi masa gibi duz olan silindir seklindeki kirmizi kayaliklar mevcut.

    https://www.mygrandcanyonpark.com/…terstock_680.jpg

    arizona'da turistlerin cok ilgi gosterdigi ve yilda milyonlarca insan tarafindan ziyaret edilen bir baska dogal mekan da powell golu. bu gol colorado nehri uzerinde olusan bir havza (dogru kelime rezervuar olabilir) ve burasi bildigim kadariyla arizona'nin en buyuk su kaynaklarindan biri. arizona'daki diger dogal sekiller gibi bunun da etrafi kizil kayalarla cevrilmis durumda.

    https://i.ytimg.com/…/jefzebznv1m/maxresdefault.jpg

    her ne kadar kendisi tam anlamiyla bir doga harikasi olarak kabul edilemese de arizona'daki dogal guzelliklerden bahsedip de eyalette bulunan meteor kraterinden bahsetmemek olmaz. bundan 50 bin yil once saatte 40 bin km hizla giderken arizona collerine carpan dev boyutta (teksas buyuklugunde olmasa da) bir kraterin izi aynen ilk gundeki gibi taze bir sekilde duruyor.

    kraterin derinligi 200 metre kadar ve cember cevresi 3,5 km uzunlugunda (pi sayisini 3 alirsak). krater'in hemen yaninda bir muze var ve burada kraterin hikayesini ve olusumunu anlatan 3d bir belgesel izletiyorlar.

    http://meteorcrater.com/…4/03/lookoutb_1100x469.jpg

    arizonalilar'in eyaletleriyle ilgili en cok gurur duydugu seylerin basinda arizona national scenic trail geliyor. bu bizdeki likya yolunun denizsiz olani ve yolun toplam uzunlugu yaklasik 1200 km civari. abd-meksika sinirindan baslayip arizona'yi guneyden kuzeye dogru kesen bu yol 43 bolume ayrilmis ve bu bolumlerden herhangi birini veya tamamini bitirmeye calisabilirsiniz.

    bu yolun en populer kismi tabi ki buyuk kanyonun dibinden gecen kismi. yolun buyuk bir kismi colden olustugu icin burayi yururken yaninizda bol miktarda su getirmeniz tavsiye ediliyor.

    https://democracyjournal.org/…16/07/grandcanyon.jpg

    eyalette mutlaka gorulmesi gereken yerlerden biri de 1200lu yillarda kizilderililerin kayalari oyup kale haline getirdigi ve bu acidan turkiye'deki kapadokya'yi andiran montezuma park bolgesi geliyor. kayaliklar oyularak ulusturulan alanlar tam anlamiyla "dogal" sayilmaz ama bu bolgeyi listeye eklerken bir istisna yapayim dedim.

    http://www.americansouthwest.net/…phs700/monte2.jpg

    sonuc olarak denize kiyisi olmamasina ve onemli bir kismi col olmasina ragmen ortaya koydugu farkli ve ilgi cekici cografi sekillerle beraber arizona "dogal guzellige sahip eyaletler" listeme 15. siradan giriyor.

    14. minnesota: yillar once avrupalilar amerika'ya gemilerle toplu halde goc ederken norveclilerin yogun olarak goc ettigi bu eyalet oldukca ilginc guzelliklere sahip. eyaletin lakabi "on bin goller" cunku eyalette o kadar cok gol varki burada yasayanlar saka olarak "her vatandasa bir gol dusuyor" diyorlar. peki eyalette tam olarak kac tane gol var? eger sadece 10 donum ve uzerindeki buyuklukleri sayarsak eyaletteki gol sayisi 11842. eger 3 donum ve uzerindeki golleri sayarsak bu rakam 21871'e cikiyor. ucakla eyalete inerken asagi bakinca gordugunuz manzara sanki deliklerle dolu bir isvicre peynirini andiriyor. bu manzara bana norvec'ten cok finlandiya'yi andiriyor ama norvec'ten sonra dunyada en cok norveclinin yasadigi yer minnesota'ymis.

    minnesota'ya bu kadar cok norveclinin gocmesi tesaduf degil. burasi alaska'dan sonra abd'nin en soguk eyaletlerinden birisi. hatta kisisel tecrubeme gore siralama yapmam gerekirse alaska, kuzey dakota ve minnesota derim. eyaletin ne kadar soguk olduguna bir ornek vereyim. mesela eyaletin kucuk kasabalarinda insanlar markete gittiklerinde arabayi calisir vaziyette tutuyorlar cunku kontagi kapatirlarsa arabanin yeniden calisip calismayacagi kesin degil ve bu konuda risk almak istemiyorlar. mesela eyaletin en buyuk sehri olan minneapolis'te tum binalar birbirine tunellerle baglanmis durumda cunku sokaklar yurunemeyecek kadar soguk oluyor.

    https://tech.mn/files/2010/05/skyway.jpg

    icinizi soguttuguma gore simdi gelelim eyaletin dogal guzelliklerine. ilk olarak eyaletin 10 binden fazla gole ev sahipligi yaptigini anlatmistim ama simdi bu gollerden biraz daha ayrintili bir sekilde bahsedeyim. minnesota her ne kadar okyanusa ve denize uzak olsa da eyaletteki en buyuk gol olan superior'a 250 km'lik bir sahil seridi mevcut. bu sahil seridinin bir kismi kayalik olsa da onemli bir kismi kumsal plajlardan olusuyor ve yazin bu bolge civil civil insan kayniyor. kisin golun onemli bir kismi dondugu icin donmus golde yurumek isteyenler veya donmus buzu kesip altinda balikcilik yapmak isteyenler disinda burada pek insan olmuyor.

    https://travelpast50.com/…rand-marais-minnesota.jpg

    minnesota 67 tane eyalet parkina ev sahipligi yapiyor ve burasi abd'de "eyalet parki" sistemini ilk kuran eyaletlerden birisi. mississippi nehrinin dibine 1891 yilinda kurulan ıtasca eyalet parki ulkedeki en eski eyalet parklarindan biri olma ozelligini tasiyor. minnesota'daki eyalet parklarindan tek tek bahsetmek uzun sure alacagi icin birkac tanesini secip anlatayim. grand portage eyalet parki minnesota'nin en buyuk selalesine ev sahipligi yaptigi icin oldukca populer bir mekan. burasi yillar boyunca kizilderililerin balikcilik yapmak icin geldigi ve her yonden zengin bir mekanmis ve bugun de eski gunlerdeki ihtisamini korumaya calisiyor. abd-kanada sinirindaki bu parkin tek ozelligi selalesi degil. pigeon nehri ve cevresindeki agaclik kesim kesinlikle gorulmeye deger.

    http://www.uniquelyminnesota.com/…portage-mn-02.jpg

    13. idaho: abd'nin patates uretiminin yukunu ceken bu eyaletle ilgili turlu sakalar yapilsa da gidip gormeye degen bir yer. universitede cografya dersinde idaho'dan surekli "dunya'nin en buyuk patates tarlasi" diye soz ediliyordu ve benim kafamdaki imgeye gore eyalette tarladan baska bir sey yoktu (mesela ayni sey illinois, wisconsin, iowa ve indiana gibi midwest eyaletleri ve misir tarlalari icin de soylenir ve bu eyaletlerde gercekten yuzlerce km boyunca uzanan tarlalar mevcut). idaho'yu ilk ziyaret ettigimde dogal guzellikleriyle beni en cok sasirtan ve etkileyen eyaletlerden biri oldugunu soyleyebilirim.

    http://cdn.history.com/…iver-sawtooth-mountains.jpg

    coeur d'alene golu (sarap markasi gibi isme sahip) yaz kis ziyaret edilebilecek idaho mekanlarindan biri olma ozelligini tasiyor. bu gol ayni ismi tasiyan coeur d'alene kasabasinin hemen dibinde yer aliyor ve etrafi yemyesil ormanlarla ve beyaz daglarla kapli. burasi yazin her turlu su sporu, kisin da her turlu kis sporuna ev sahipligi yaptigi icin yilin her mevsimi ziyaret edilebilir.

    http://21waterfront.com/…c85cdd2e9b147790262d60.jpg

    idaho'nun en sevilesi bolgelerinden biri fish hook deresi. bu derenin etrafi yuruyus parkurlariyla dolu ve ozellikle yaz aylarinda buradan gecerken isvicre alplerini andiran manzaralarla karsi karsiya kalacaksiniz. ayni bolge kisin tamamen beyazlara burundugu icin yine isvicre alplerini andiriyor ama yaz mevsiminde cok daha renkli bir manzara goruyorsunuz.

    https://1.bp.blogspot.com/…aclcb/s1600/img_9627.jpg

    idaho'yu idaho yapan manzaralardan biri kesinlikle mesa selaleleri. etrafi 4 mevsim yesil kalabilen cam agaclariyla dolu olan bu selaleler yillar once kizilderililerin ibadet ve balik avlanma sebebiyle geldigi mekanlardan biriydi. bugun balikciligin yaz mevsiminde devam ettigi bu selale kis mevsiminin en soguk gunlerinde donuyor. bu arada mesa selalelerinde birden fazla selale mevcut ama bolgeye ismini veren mesa selalesi bunlar icinde en buyugu oluyor. yaklasik 10 katli bir bina yuksekliginde olan mesa selalesi bundan on binlerce yil once ortaya cikan bir volkanik patlama sonrasi meydana gelmis ve bunun kaniti olarak bolgede gorulebilen volkanik kayalar hala varligini surduruyor.

    https://visitidaho.org/…/reg6_mesafalls_spread2.jpg

    idaho'ya kadar gidip de lochsa nehrini gormemek ayip olurdu. bu nehir eyaletteki tek veya en buyuk nehir degil ama gorulmeye en deger mekanlardan birisi olma ozelligini tasiyor. bu nehrin sulari o kadar temiz ki yaninizda getireceginiz bir bardak veya surahiyi doldurup buz gibi suyu kana kana icebilirsiniz. nehrin hemen hemen her yerinde suyun dibi cok net bir sekilde gozukuyor ve nehrin etrafindaki cam ormanlari da dort mevsim boyunca manzaranin guzelligine guzellik katiyor.

    http://kayakcritic.net/…ver-in-clearwater-idaho.jpg

    kayaliklara tirmanmayi sevenler icin idaho oldukca guzel olanaklar sagliyor. city of rocks ismi verilen bir parkta boy boy, cesit cesit, sekil sekil kayalar mevcut ve kaya tirmanma konusunda tecrubenize gore istediginiz bir kayayi secip tirmanmaya baslayabilirsiniz. bazi kayalar icin ozel aletler ve tirmanma konusunda deneyim gerekirken daha ufak olan bazi kayalara tirmanmak hic de zor sayilmaz.

    http://www.mountainlovely.com/…ng-city-of-rocks.jpg

    snake river yani yilan nehrine bu ismin verilmesinin sebebi nehrin bir yilan gibi surekli bir saga bir sola kivrilmasi. ilginctir ki beyaz insan bu topraklara gelmeden once kizilderililer de ayni fikirde olmus olacak ki onlar da bu nehre kendi dillerinde ayni ismi vermisler. bu nehir idaho'nun colsel kismindan gecmekle beraber bu nehrin kenarlarinda bir cok irili ufakli caylar, dereler ve cesitli selaleler mevcut. bu da snake nehrini mutlaka gorulmesi gereken bir mekan haline getiriyor.

    http://www.destination360.com/…ake-river-canyon.jpg

    ozellikle idaho'ya kisin gidildiyse mutlaka ziyaret edilmesi gereken mekanlardan biri sun valley kasabasi. bu kasaba ve etrafindaki daglar kisin beyaza burunurken ortaya asagidaki gibi manzaralar cikiyor.

    https://visitsunvalley.com/…nnellkat_0e4a8922_1.jpg

    12. montana-wyoming: montana ile wyoming'i birlestirip tek eyalet yaptim. zaten iki eyaleti toplayinca topu topu 1,5 milyon nufus ediyor (yuzolcum olarak iki eyaletin toplam buyuklugu turkiye'nin buyuklugune yakin). bu eyaletleri beraber yazma sebebim ikisinin birbirine cok benzer cografi sekillere, bitki ortusune ve iklime sahip olmasi. bu eyaletler amerika'da kovboylarin vahsi batida oldugu gibi at sirtinda yasadigi ve 1800'lerdeki o yasam stilini devam ettirdigi iki eyalet. wyoming deyince bir animi hatirladim. birkac sene once abd’nin bir ucundan bir ucuna arabayla yolculuk yapiyorduk ve wyoming’de bir dinlenme tesisinde durduk. araba park edilen bolgede adim basi “cingirakli yilanlara dikkat edin” tabelalari vardi. neyse ki kis mevsimindeydik, etraf karlarla kapliydi ve yilanlar kis uykusundaydi. o tabelalari yazin gorseydim herhalde oradan sener sen kosusuyla kacardim. bu bolgede gercekten cok sayida cingirakli yilan varmis. hatta burada yasayanlar cogu zaman catilarinda, evlerinin bodrumlarinda filan yilan buluyormus.

    bu iki eyaletin ev sahipligi yaptigi en onemli dogal guzlliklerden biri dunyaca unlu yellowstone parki. bu park 10 bin kilometrekare bir alana yayilmis durumda, yani canakkale ilinin buyuklugu kadar bir alandan bahsediyoruz. haliyle dort bir yani geyserlerle, selalelerle, nehirlerle, gollerle ve bir cok dogal guzellikle dolu olan bu kadar buyuk bir alani bir gunde hakkini vererek gezmek pek mumkun degil. bu parka gelenler genelde 1-2 hafta kamp yapiyorlar ve parkin altini ustune getirmeye calisiyorlar ama cogu zaman bu sure bile parki tam olarak gezmeye yetmiyor. burada kamp yapmak icin cesitli secenekler mevcut. eger karavaniniz varsa park edebileceginiz bolgeler mevcut. eger cadirda kalmak istiyorsaniz bunun icin de ayrilmis bolgeler mevcut. son olarak biraz daha rahat sartlarda kalmak icin kabin veya baraka kiralabiliyorsunuz veya parkin civarindaki otellerden birinde kalabiliyorsunuz. yalniz milli parkta biletler "gir-cik" seklinde satiliyor. yani aldiginiz biletle parka bir kere girip 7 gune kadar kalabiliyorsunuz ama eger parkin disinda bir otelde kalirsaniz her giris cikista yeniden bilet almak zorunda kalabilirsiniz ve bu cok pahaliya gelebilir.

    https://www.yellowstonepark.com/…kids_adobe_680.jpg

    wyoming'in sheridan kasabasi tam anlamiyla bir vahsi bati kasabasi huviyetinde. yil boyunca kasabada surekli rodeo turnuvasi, kovboy olimpiyatlari, country muzik festivali, kovboy fuari gibi vahsi batiyi animsatan bir cok etkinlik ve festival oluyor. kis harici buraya hangi mevsimde gelirseniz gelin ozellikle vahsi bati ve western filmlerine bir ilginiz varsa burada sikilmayacaginiz garantidir. bu kasabada sadece kovboylar degil kizilderililerin de bir cok aktivite, festival ve fuari oluyor. ayrica bu bolge amerika topraklarinda bufalolarin hayatta kaldigi tek tuk bolgeden biri olmakla dikkat cekiyor.

    bu bolgenin ilginc dogal yapilarindan biri de devils tower yani seytanlar kulesi ismiyle anilan ilginc sekilli bir kayalik ve bu kayaligin cevresindeki bitki ortusu. bu kayalik yilda yarim milyon insan tarafindan ziyaret edilip tirmanilmaya calisiliyor ve oldukca dik bir yapiya sahip oldugu icin ozel tirmanma alet edevatlari olmadan buraya tirmanmak cok zor. kaya toplamda 1600 metre yukseklige sahip ve bu kayanin kizilderililer tarafindan anlatilan ilginc bir hikayesi var. anlatilan hikayeye gore kiowa yerlilerine ait yedi kucuk kiz ormanda gezerken her biri bin metre yuksekliginde olan dev ayilar tarafindan saldiriya ugramisti ve kosarak kacmaya baslamisti. kizlar korkuyla gordukleri ufak bir kayanin uzerine cikip inandiklari tanriya dua ederek yardim istemisti. bunun uzerine kaya buyuk bir gurultuyle yerden yukselmis, bugunku yuksekligine ulasmisti ve kizlari takip eden dev ayilar kayaya tirmanamamisti. anlatilan efsaneye gore kaya o kadar buyuk bir yukseklige ulasmisti ki kayanin uzerindeki kucuk kizlar yildiza donuserek gokyuzundeki yerlerini (pleiades takim yildizi) almisti ve o gunden itibaren geceleri

    yeryuzunu aydinlatmaya baslamisti.

    bir baska kabilenin anlattigi baska bir efsaneye gore ayni kaya yine dev bir ayidan kacan birkac erkek cocugu korumustu. hikayenin bilinen birkac versiyonu var ama hepsinde dev ayilar ve bu dev ayilardan kacan cocuklara kucak acan bir kayalik var. bu yuzden bu kayalik yuzlerce yil boyunca kutsal olarak kabul edilmis. bu bolgede bulutsuz gecelerde samanyolunun ve ciplak gozle kuzey yarimkurede gorulebilecek hemen hemen tum yildizlarin net bir sekilde izlenebildigini soylememe gerek yok herhalde?

    https://res.cloudinary.com/…57/32694-2323-46086.jpg

    bu bolgedeki tek milli park yellowstone degil. bolgedeki bir baska buyuk ve onemli milli park grand teton milli parki. bu park bolgenin geleneklerinden yola cikarak genelde at sirtinda gezilen bir park. buraya gelen yerel insanlar kendi atlarini getirirken turistler de parkin girisinde veya icinde at kiralayabiliyorlar veya rehberli at turlarina katilabiliyorlar. burasi yine devasa buyuklukte ve 800'den fazla kamp yerine sahip olan bir mekan oldugu icin tek gunde gezmek gibi bir umudunuz varsa bu umudu kenara birakmak iyi olacaktir. bu parkta yaz kis yapilacak o kadar cok aktivite var ki raftingden kayaga, bisiklet surmekten yuzmeye kadar akliniza gelen hemen hemen tum doga aktivitelerini burada gerceklestirebilirsiniz. bu park ve civari kurttan ayiya, cingirakli yilandan kartala kadar bir cok vahsi hayvan turune ev sahipligi yaptigi icin nereye giderseniz gidin dikkatli olmaniz tavsiye ediliyor. neyse ki vahsi hayvanlarin insanlara saldirmasi asiri derecede nadir gorulen bir sey ve siz onlarin dogal alanina saygi gosterdiginiz taktirde size bulasmiyorlar, zira bu vahsi hayvanlarin diyetinde insan eti bulunmuyor.

    https://www.travelwyoming.com/…eb.jpg?itok=mkszrxhr

    bu bolgede sirf milli parklari gezmek isteseniz bile en az bir ay gecirmeniz gerekecek. bolgedeki milli parklardan biri de glacier milli parki. abd-kanada sinirinin dibinde 4 bin kilometrekare buyuklugundeki bu daglik park bir cok su kaynagiyla besleniyor. rocky daglarina bakan bu parkta 130 tane irili ufakli gol, binden fazla bitki cesidi ve yuzlerce farkli hayvan cesidi bulunuyor. bu bolge tamamen kendine ait bir ekosisteme sahip oldugu icin hem abd hem de kanada devletleri tarafindan koruma altina alinmasi yetmezmis gibi bir de unesco tarafindan kultur mirasi olarak tanimlanmis ve koruma altina alinmis. parkta ne yazik ki kuresel isinmanin etkileri gorunmeye baslandi ve son yillarda parktaki buzullar kuculup buzulmeye basladi. yine de burasi tum ihtisamiyla dunyanin en gorulmeye deger alanlarindan biri olma ozelligini surduruyor.

    https://assets.change.org/…900-nopad.jpg?1491937275

    https://www.nps.gov/…1dd8-b71b-0bee8665b8c623a0.jpg

    sirf montana eyaletinde milli parklarin disinda 54 tane eyalet parki ve yuzun uzerinde yerel park mevcut. eyalette kisin kayak yapilabilecek 12 kayak koyu bulunmakta. eger eyaleti yazin ziyaret ettiyseniz ilk is bir adet dag bisikleti edineceksiniz. eger eyaleti kisin ziyaret ettiyseniz kayak takimi veya kizak edinmeye calisacaksiniz. etrafta gezip kesfedilebilecek o kadar cok sey ve yapilabilecek o kadar cok doga aktivitesi var ki hepsini tek tek yazmaya kalksam bu entry su anki halinin 10 katina uzardi. bu yuzden kisa kesiyorum.

    11. utah: burasi mormonlarin hakim oldugu dinci bir eyalet oldugu icin siklikla dikkatlerden kaciyor ama birbirinden farkli ve renkli cografi sekillere ev sahipligi yapan bu eyalet karli siradaglarla collerin harmanlasmis halidir. yillar once milli park ilan edilip federal devlet tarafindan koruma altina alinan bryce kanyonu her mevsim farkli bir manzaraya ev sahipligi yapiyor. hatta gun boyunca gunesin konumuna ve golgelerin sekline gore bolge de sekil ve renk degistiriyor ve burayi bir defa ziyaret edenler defalarca ziyaret etmek istiyorlar. bu parka gelirken 63 numarali karayolu uzerinden 25 km'lik bir yoldan geciyorsunuz ve bu yolun her kilometresi farkli farkli manzaralar goruyorsunuz. eger burada kamp yapmak istiyorsaniz gunesin dogusu ve batisini izlemeniz siddetle tavsiye ediliyor. burada dogan ve batan gunes sanki bambaska bir gezegende dogup batiyormus gibi gozukuyor. bu arada dedigim gibi burada kamp yapacaksaniz geceleri goreceginiz binlerce yildiz ve samanyolu sayesinde essiz bir gece gecireceginizi garanti edebilirim.

    https://www.national-park.com/…on-national-park.jpg

    utah'in dogal guzellikleri bununla sinirli degil. eyalet 5 milli parka ev sahipligi yapiyor ve bryce bunlardan sadece birisi. eyaletteki bir baska milli park zion milli parki. bu parki kesinlikle hakkini vererek anlatmam mumkun degil ve bu yuzden asagi bir fotograf birakip konuyu kapatmayi dusunuyorum ama sunu not olarak ekleyeyim: bu parki ziyaret etmek bir cok insanin "olmeden once yapilmasi gereken 100 sey" listesinde ilk siralarda yer aliyor. bu parkta her biri ortalama 4-5 saat suren 10'dan fazla hiking noktasi var ve bu noktalarin tamami hayal otesi manzaralar gormenizi sagliyor. burada hiking yaparken tek dikkat emeniz gereken sey cingirakli yilanlar. bu yilanlar siz onlari rahatsiz veya tehdit etmediginiz surece size saldirmazlar. bu yuzden cingirak sesini duyunca kenara cekilip yolunuza devam edebilirsiniz.

    https://s3.amazonaws.com/…on-national-park-full.jpg

    eyaletin en buyuk ve en onemli sehri olan salt lake city'e gelince ilk dikkatinizi ceken sey sehrin etrafini saran devasa boyutta beyaz siradaglar olacak. bu daglar kis mevsiminde kayak yapmak isteyen yerel turistlere essiz bir firsat sunuyor.

    https://images.fineartamerica.com/…-utah-images.jpg

    10. kuzey carolina: abd'nin dogu yakasinda daglara ve engebeli cografyaya sahip olan az bolgeden biri. atlantik okyanusunun kiyisinda sessiz sedasiz kendi halinde takilan bu eyaletin en sevilesi yanlarindan biri akdeniz iklimine cok yakin bir iklime sahip olmasi. yumusak iklim disarida gezmeyi kolaylastiriyor ve havanin genelde gunesli olmasi goreceginiz manzaralarin guzelligini arttiriyor.

    abd'nin dogu yakasini bastan basa dolasan appalachian siradaglari en guzel bu eyaletten gozlemlenebiliyor (tamam bu benim kisisel fikrim). bu daglarin eteklerindeki agaclar yil boyunca renk degistirdigi icin ozellikle sonbahar doneminde ortaya rengarenk manzaralar cikabiliyor.

    http://cdn.onlyinyourstate.com/…0x466-1-700x466.jpg

    amerika'nin onde gelen rafting mekanlarindan biri olan 60 km uzunlugundaki nantahala nehri raftingle ilgilenmeseniz bile ilginizi cekecek guzellikte bir yer. etrafi agaclarla dolu olan ve ozellikle nisan-ekim arasinda yemyesil olan bu nehirde ayni zamanda balikcilik, zipline gibi farkli aktiviteler de yapilabiliyor.

    https://www.outdoorproject.com/…6.jpg?itok=6pji24jn

    kuzey carolina'nin yereller tarafindan cok sevilen ama turistler tarafindan az bilinen dogal guzelliklerinden biri de asheville kasabasinin etrafindaki ormanlarla kapli daglardir. bu daglik alanda yuruyus yaparken yeterince bir yukseltiye ulasirsaniz ufukta blue ridge daglarini gorebiliyorsunuz ve ortaya muhtesem manzaralar cikabiliyor. bu daglar havanin durumuna gore (gunesli, bulutlu, yagmurlu) renk degistirmeleriyle biliniyor. zaten bolgedeki agaclarin da sonbaharda renk degistirdigini soylemistim.

    http://www.daveallenphotography.com/…_mountains.jpg

    asheville'e 40 km kadar mesafede chimney rock eyalet parki mevcut. bu parka ismini veren chimney kayasina cikarsaniz goreceginiz manzara agzinizi acik birakacak. bu mekan sadece kuzey carolina'nin degil amerika'nin en guzel mekanlarindan biri olma ozelligini tasiyor. bu parkta onlarca km uzunlugunda kosu, yuruyus, bisiklet ve tirmanma parkuru bulunuyor. eger burayi ziyaret ederseniz buraya butun bir gununuzu ayirmaniz halinde pisman olmayacaksiniz.

    https://files.nc.gov/…s/park-images/chro-flag_0.jpg

    kuzey carolina'nin okyanus kiyisinda oldugunu soylemistim. bu yuzden eyaletin sahillerinden de bahsetmemek ayip olacagi icin onlar hakkinda da birkac kelam edeyim. eyalette irili ufakli onlarca farkli plaj var ve bunlar icinde en sevilenlerden biri atlantik plaji.

    https://img1.coastalliving.timeinc.net/…ok=j0lav1kd

    aslinda bu eyalette gorulmeye deger onlarca dogal guzellik var ama hepsinden tek tek bahsetmek yaziyi fazla uzatacaktir. vermek istedigim ana fikri verdigime ve eyaleti neden listeye aldigimi gosterdigime gore bir sonraki eyalete gecebiliriz.

    9. michigan: normalde daglik ve engebeli eyaletleri seven biri olarak michigan'i siralamada neden bu kadar yuksege koydugum sorulabilir. bunun en buyuk sebebi michigan'i cevreleyen goller. abd'de yuzmek icin okyanuslara fazla girilmedigi (cesitli sebeplerden dolayi) icin turkiye'dekine benzer "denize girme" aktivitesini hakkini vererek yapabileceginiz belki de en uygun yer michigan golundeki plajlardir.

    https://i0.wp.com/…h-park-033.jpg?fit=640,360&ssl=1

    batisinda michigan golu, dogusunda huron golu, kuzeyinde superior golu olan michigan'in toplam sahil seridi miktari 4 bin km uzunlugunda ve her ne kadar okyanuslara uzak olsa da michigan alaska'dan sonra en cok sahil seridine sahip olan amerikan eyaleti olma ozelligini gururla tasiyor. bu buyuk golleri saymazsak eyalette yuzlerce irili ufakli gol, su kaynagi, dere, nehir ve irmak bulunmakta. gecen sene okudugum bir kaynakta yazanlar dogruysa michigan eyaletinde nerede bulunursaniz bulunun hicbir zaman temiz bir su kaynagina 10 km'den fazla mesafede olamiyorsunuz. sonbaharda renk degistiren agaclar burada da olaganustu manzaralara ev sahipligi yapiyor.

    https://media1.fdncms.com/…shutterstock_5633086.jpg

    michigan kisin yagan yogun kar yagisi sayesinde beyazlara burunen bir eyalet ama yukarida da soyledigim gibi eyalette fazla yukselti ve dag olmadigi icin kayak yapma imkanlari sinirli. bu eyalette karda yapmayi en sevdigim aktivite yerel koylulerden kizak kopekleri kiralayip husky'ler tarafindan surulmek. kizak kopeklerin saatlik kira ucreti her sene degisiyor ama yogunlugun az oldugu bir zaman giderseniz daha uygun fiyatlar bulabilirsiniz.

    http://www.secondwavemedia.com/…/sled_dogs_main.jpg

    michigan'da eyalete ismini veren michigan golu disinda bir cok irili ufakli gol oldugunu soylemistim. ornegin bu gollerden birisi torch isminde ufak bir gol. bu golun ozelligi abd-kanada sinirinin yakininda olmasina ragmen tropik bir ada gibi turkuaz renkte sulara sahip olmasi.

    https://www.simplemost.com/…08-03-at-5.41.14-pm.png

    eyaletin kuzey ismi onlarca irili ufakli selaleye ev sahipligi yapiyor. bu selalelerin bir kismi haritalarda ve turist rehberlerinde gozukurken arada sirada ormanda trekking yaparken hicbir haritada veya rehberde bahsedilmeyip sadece yerellerin bildigi selalelere de rastlayabiliyorsunuz.

    https://www.michigan.org/…oads/rock-river-falls.jpg

    8. florida: ucsuz bucaksiz sahilleriyle ve plajlariyla bilinen ama tepsi gibi duz olan bir baska eyalet de florida. aslinda florida'ya beyaz insan ilk ayak bastiginda burasi pek populer bir yer degilmis. gemilerle florida'ya gelen gocmenler burada hic durmayip ilk bulduklari atla kuzeye dogru olanca hizla yol alirmis. bugunku miami'yi diger sehirlere baglayan tren yolu bile cok sonralari binbir rica ve minnet sonrasi yapilmis. bunun sebebi florida'nin buyuk bir kisminin tropik bataklik olmasi. bugun gorunce ic gecirdigimiz beyaz kumlu florida plajlarinin cogu sonradan olusturulmus.

    https://i.pinimg.com/…a439968cb8c49eb86a23b3ccc.jpg

    florida'da timsahlar, 6-7 metrelik kobra yilanlari ve diger tropik hayvanlar hayatin bir parcasi haline gelmis. bu acidan bu eyalet bana biraz avustralya'yi andiriyor. eyaletin guneyinde bir cok takim ada bulunuyor bu bu adalar birbirlerine kopruyle baglanmis durumda. bu kopruleri takip ederek miami'den son ada olan key west'e kadar gidebiliyorsunuz ve okyanus uzerinde toplam 220 k yol almis oluyorsunuz. key west abd'nin en guney noktasi ve kuba'nin baskenti havana'ya sadece 100 mil uzaklikta. bu nokta tam olarak 24. paralelde yani suudi arabistan'daki medine ile ayni seviyede.

    https://cbsmiami.files.wordpress.com/…y1.jpg?w=1000

    florida'nin sevmedigim bir yani havasinin asiri derecede nemli olmasi. bu konuda bir animi anlatayim. henuz mayis ayinda yaz sicaklari baslamamisken florida'ya ucakla inmistik. havaalanindan disari ciktiktan 10 saniye sonra terlemeye basladik. oyle ki hayatimda boyle terledigimi hatirlamiyorum. terden gozumu acamiyordum. 10-15 dakika sonra otele vardigimizda sirtimdaki sirt cantasini cikartip actim ve sirt cantamdaki esyalar sirilsiklamdi. yani o kadar cok terlemistim ki sirt cantamin icine kadar girip tum esyalari etkilemisti. o gune kadar boyle bir seyin mumkun oldugunu bile bilmiyordum.

    florida'nin en sevilen dogal mekanlarindan biri kilometrelerce uzanan sahillerden birine ev sahipligi yapan cocoa beach. atlantik okyanusu kiyilarinda bulunan bu tropik yerlesim biriminde okyanus disinda cesitli goller mevcut ve manzaranin cift yonlu oldugunu soyleyebiliriz. orlando'ya yaklasik 1 saat mesafedeki bu sahil kasabasindan gunesin batisini izlemek zor olsa da gunesin okyanus uzerinden dogusu net bir sekilde gozlemlenebiliyor.

    https://i.ytimg.com/…/but6kjzpdpc/maxresdefault.jpg

    florida sadece sahillerden ve plajlardan ibaret degil. ozellikle eyaletin ic kesimleri tropik ormanlara ve batalik tarzi nehir ve gollere ev sahipligi yapiyor. chuck norris tarzi amerikan filmlerinden tanidigimiz arkasinda pervane veya vantilator olan tekneler bu batakliklari dolasmak icin kullaniliyor.

    https://d0bb9bb29a4a152db5cb-2fd7b88453b021537812277c8c433fcb.ssl.cf1.rackcdn.com/…

    eyalet tropik bir iklime ve dogal bitki ortusune sahip oldugu icin bunyesinde timsah, piton yilani, kopek baligi gibi tropik iklimlere ait hayvanlar da eksik olmuyor. tehlikeli hayvanlara ev sahipligi yapma konusunda florida'yi avustralya ile benzetiyorum. bu arada eyaletteki tum hayvanlar korkunc degil. mesela eyaletin en bilinen hayvanlarindan biri sahillere kadar gelip insanlarla beraber hic cekinmeden yuzen yunus baliklari.

    https://i.ytimg.com/…/ttenslwljo8/maxresdefault.jpg

    eyaletin kuzeyindeki apalachicola ormani oldukca buyuk bir alani kapsiyor ve meksika korfezinin oldugu yere kadar uzaniyor. bir cok nehir ve cay tarafindan zengin bir sekilde beslenen bu ormanda aralarinda ceylanlarin kosusturdugu agaclar uzun boylariyla dikkat cekiyor. bu kadar sicak iklime sahip bir yerde bu kadar buyuk agaclarin olmasi insani sasirtsa da florida buyuk olcude yesil bir eyalet.

    https://upload.wikimedia.org/…apalachicola_pond.jpg

    bununla birlikte bugun belgesellere konu olan ve eyalete gelen gezginlerin mutlaka ugradigi ocala ormanina ve bu ormanin icindeki, kuzeyindeki, guneyindeki, dogusundaki ve batisindaki irili ufakli onlarca gole de ayri bir parantez acmak gerekiyor.

    https://lonelyplanetimages.imgix.net/…vib=20&w=1200

    florida topraklarinin hemen dibinde olup eyalet sinirlarina dahil kabul edilen anna maria adasi da gorulmeye deger mekanlardan birisi. yaklasik 10-11 km uzunlugunda olan ada beyaz kumsallari ve mavinin bir cok tonunu bir anda gorebileceginiz okyanus manzarasiyla dikkat cekiyor. sahil seridi bati tarafina denk geldigi icin buradan doya doya gunesin batisini izleyebilirsiniz.

    http://annamariaislandaccommodations.com/…atkey.png

    7. maine: en onemli ihrac kalemi stephen king kitaplari olan bu kucuk eyaletin oregon'un dogudaki kuzeni oldugunu soyleyebiliriz. zaten iki eyaletin onlarca ortak noktasi var (mesela iki eyaletin de en buyuk sehrinin ismi portland). maine'in en onemli iki ozelligi topraklarinin %97'sinin orman arazisi olmasi ve atlantik okyanusuna bakan muhtesem guzellikle 350 km'lik bir sahil seridi olmasi. abd'nin dogu yakasinda yasiyor olsaydim kesinlikle yasayacagim eyalet burasi olurdu. maine'de gezilecek doga harikasi yerler o kadar fazla ki, yaniniza harita veya rehber almaniza hic gerek yok. arabaya atlayip herhangi bir yone dogru gidin, 10-15 dakika sonra hayranlikla bakacaginiz bir manzaraya gelmis oluyorsunuz.

    https://i.ytimg.com/…/mxdyp5nbw4a/maxresdefault.jpg

    eyaletin ortasindan gecen kennebec vadisi ve ayni ismi tasiyan kennebec nehri gormeye deger bir yer. burada yazin yemyesil ormanlarda gunduz boyunca hiking yapip geceleri de samanyolunu izlemeniz mumkunken kisin da her turlu kis sporu yapma imkanina sahipsiniz. bu bolge yazin ve kisin iki farkli dunyaya benziyor. yazin raftingcilerin nehirleri doldurdugu bolgede kisin da husky kopeklerinin kizak yarislari sahne aliyor. nufusu yok denecek kadar az olan bu bolge yil boyunca uyumuyor.

    https://b1e2.https.cdn.softlayer.net/…4be980051.jpg

    https://b1e2.https.cdn.softlayer.net/…26821a01e.jpg

    rafting demisken eyaletteki en gozde rafting mekanlarindan biri olan penobscot nehrinden bahsetmemek olmaz. sadece ana nehri sayarsak 150 km, yan kollarini da sayarsak 300 km'den daha uzun olan bu nehrin cevresinde neredeyse hic yapilasma bulunmuyor ve yuzlerce yil onceki dogal halini aynen korudugunu soyleyebiliriz. nehir ozellikle nisan ve mayis aylarinda daglardaki karlar eriyip suya donustugu vakitlerde ayri bir coskuyla akiyor ve buraya raftingciler akin ediyor. nehir sonunda okyanusa aktigi icin yillar once okyanus ile maine topraklari arasinda ticaret yapan yuk gemileri burayi siklikla kullanmis ama gunumuzde bu nehir daha cok doga sporlarina ev sahipligi yapiyor ve gemiler buraya nadiren ugruyor. ayrica nehir boyunca balikcilik yapilabilecek 50'den fazla nokta bulunuyor.

    https://b1e2.https.cdn.softlayer.net/…9390ed75f.jpg

    maine'in %97'sinin orman oldugunu ve eyaletin sadece %2'sinin yerlesime acik oldugunu soylemistim degil mi? boyle bir eyalette tabi ki irili ufakli onlarca park bulunmasi da kimseyi sasirtmamali. eyaletteki en populer parklardan biri grafton notch eyalet parki ve bu parkin en sevilesi mekanlarindan biri adeta cennetten dunyaya dusmuscesine renklerle bezenmis olan screw auger selaleleri.

    https://c1.staticflickr.com/…43682_c106e31c29_b.jpg

    eyaletin ic kisminda basta rangeley olmak uzere irili ufakli bir cok gol bulunmakta. bu gollerin tamaminin etrafi ormanlarla kapli ve bircogunun cevresinde insan yapimi hemen hemen hicbir yapi bulunmuyor. burada alaska'yi andiran ahsap kabinlerden birini kiralayip yazi veya kisi burada gecirebilirsiniz. burada ceylan ve geyik nufusunun insan nufusunun kat kat uzerinde oldugunu hatirlatmakta fayda var.

    https://b1e2.https.cdn.softlayer.net/…56221dba0.jpg

    yukarida oregon'un dogudaki kuzeni oldugunu soyledigim bu eyaletin oregon'a benzeyen tek yonu ormanlari, nehirleri ve golleri degil. eyaletin en sevilesi yonlerinden biri 350 km'lik sahil seridi. bu sahil seridinin neredeyse tamami cam agaclarina ev sahipligi yapmakla beraber sekil sekil kayaliklar da bolgenin guzelligine guzellik katiyor. burada yazin hava genelde gunesli ve sicak olsa da ilkbahar ve sonbaharda hava genelde puslu ve sisli oluyor ve kisin plajlarin bir kismi karlarla kaplaniyor.

    https://newengland.com/…/legacy_cms_images/6189.jpg

    https://acadiamagic.com/1200px/sand-beach-0357.jpg

    eger stephen king seven biriyseniz buraya sonbaharda hava pusluyken ve ortam gizemliyken gelmeniz tavsiye edilir. boylece king reyis'in kitaplarina ilham veren ve hikayelerinin gectigi yerleri daha iyi bir sekilde gormus olursunuz.

    6. colorado: hayatimda gordugum en parlak, en pastel, en civil civil, en canli renkleri burada gordugumu soyleyebilirim. bu eyalette gunes oyle bir parliyor ki agaclarin yesili baska yesil, gollerin mavisi baska mavi, topragin rengi baska bir renge burunuyor. aslinda colorado daglik bir eyalet oldugu icin kisin buraya bol miktarda kar yagiyor ve hava cogu zaman soguk oluyor ama eyalet yilda 300 gunden fazla gunes isigi gordugu icin hava cok nadiren kasvetli oluyor. eyalet 4 mevsim renk cumbusu yasiyor ve eyaletteki pastel renkler 1990'arda piyasaya cikan atari oyunlarini andiriyor.

    http://www.montynuss.com/…6/09/fall-in-colorado.jpg

    kis gunleri dogan parlak gunes yerdeki kardan yansiyinca ortaya cikan goruntu o kadar parlak oluyor ki evden cikar cikmaz gozleriniz yasarmaya basliyor. 10-15 dakika sonra bu parlakliga alisiyorsunuz ama gozlerini alisincaya kadar araba veya bisiklet surmemeniz ve yola cikmamaniz tavsiye ediliyor.

    colorado'da gorulebilecek yuzlerce dogal guzellik var ve bunlardan birkac tanesinden bahsedeyim. ilk olarak rocky mountain milli parki mutlaka gorulmesi gereken mekanlardan biridir. bu parkin etrafindaki bazi yollar ekim sonundan nisan sonuna kadar kapali olsa da park ve parka ismini veren rocky siradaglari yaz kis demeden muhtesem manzaralara ev sahipligi yapiyor.

    parkta yuz kilometreden fazla uzanan yuruyus parkuru, hususi at surme parkurlari, balikcilik yapilabilecek gol kiyilari (ozellikle parkin bunyesindeki bear lake yani ayi golu) ve parkta nereye giderseniz gidin sizi buyuleyecek olan manzara burayi abd'nin en populer milli parklarindan biri yapiyor. park boyunca geyik, ceylan, ayi ve cingirakli yilan dahil her turlu vahsi hayvanla karsilasma ihtimaliniz var ve hayvanlar genelde siz orada yokmussunuz gibi davranmalariyla biliniyor. parkin az bilinen ozelliklerinden biri de bir cok selaleye ev sahipligi yapmasi. kisaca bu milli park icin colorado'nun ozeti diyebiliriz cunku bu parki ziyare ettiginizde size colorado'nun dogal guzellikleri "ortaya karisik" olarak servis edilmis oluyor.

    https://d0bb9bb29a4a152db5cb-2fd7b88453b021537812277c8c433fcb.ssl.cf1.rackcdn.com/…

    garden of gods, yani tanrilarin bahcesi adi verilen mekan bu eyaletin listemde neden bu kadar ust sirada oldugunu gosteren bir baska yer. pastel renklerdeki cesitli kaya formasyonlariyla yine pastel renklerdeki cesitli bitkilerin kucaklastigi bu mekan eyaletin en sevilesi yerlerinden biri olma ozelligini tasiyor. bu parkta bazilari toprak, bazilari kayalik, bazilari da asfalttan olusan ve cesitli zorluk seviyelerine hitap eden bir cok yuruyus ve tirmanis parkuru var. boylece kendi fiziksel durumunuza gore uygun olan patikayi secip buranin guzelliginin tadina doya doya varabiliyorsunuz. bu parkta yuruyemeyecek kadar hasta veya yasli olanlar icin arabayla katedilebilecek parkurlar bile mevcut. yine de 5-10 dakikaligina da olsa arabadan inip yurumenizi tavsiye ederim cunku ozellikle gunesli bir bahar veya yaz gunu burada doganin kokusunu ve kus seslerini icinize cektiginizde derdiniz tasaniz kalmiyor.

    https://www.gardenofgods.com/…prings-your-visit.jpg

    ozellikle kis mevsiminde eyalete akin eden kayakcilar ve kis sporu tutkunlarinin en sevdigi mekanlardan biri eyaletteki aspen kasabasi. bu kasaba genelde kisin populer olsa da her mevsimde gormeye deger bir yer oldugu kesin. aspen bolgesinde yaz kis ziyaret edebileceginiz ve dogal guzelligine her daim hayranlik besleyebilirsiniz.

    https://www.stayaspensnowmass.com/…pg?itok=vrqmx-nz

    https://www.colorado.com/…termilk.jpg?itok=ihvdihpm

    aspen demisken buradaki kis turizminden de bahsetmek lazim. kis mevsiminde isvicre alplerini andiran bu kasabaya abd'nin bir cok bolgesinden kis sporu tutkunlari hucum ediyor. eger aspen'i kisin ziyaret edecekseniz aylar onceden rezervasyon yaptirmaniz gerekiyor ve ozellikle ekim ve sonrasinda zincirsiz lastiklerle buraya ulasmak cok buyuk bir risk. defalarca 4x4 ciplerin veya pick-up kamyonlarin bile yolda kaldigi mekana giderken cok dikkatli olmaniz gerekiyor ama tum onlemlerini alip gidenleri muhtesem bir manzara bekliyor olacak.

    https://cdn.allaspen.com/images/home/winter.jpg

    dedigim gibi colorado'da ziyaret edilebilecek yuzlerce mekan ve park mevcut ama yaziyi cok uzatmamak icin birkac ornekle gecistirmeye calisiyorum. eyaletin bir baska sevilesi mekani hanging lake adi verilen nehirlere, gollere ve selalelere ev sahipligi yapan ve cennetten dunyaya dusmus gibi bir goruntusu olan bolge. yukarida bahsettigim gibi colorado bir cok pastel ve parlak renge ev sahipligi yapiyor ve ciplak gozlerinizle gordugunuz manzaralar bilgisayar oyunlarindaki manzaralari andiriyor. burasi da o mekanlardan biri. yalniz burasi asiri populer bir mekan oldugu icin park yeri bulmak cok zor oluyor. bir de patikanin bir kismi egri bugru oldugu icin bazi bolumlerde dikkatli yurumek gerekiyor.

    https://www.colorado.com/…ke_sayamindu-dasgupta.jpg

    bunlar disinda yine aspen yakinlarindaki independence pass, yani bagimsizlik gecidi mutlaka gorulmelidir.

    http://www.scenicusa.net/…a11independencepasspd.jpg

    5. alaska: abd'nin tartismasiz en guzel eyaletlerinden biri alaska. bu eyalette henuz insanlarin ayak basmadigi, henuz kesfedilmemis ve kimsenin varligini bile bilmedigi yerler mevcut. toplam 1,8 milyon kilometrekarelik alana sahip olan bu eyalet neredeyse turkiye'nin 3 kati buyuklukte. alaska'yi hakkini vererek anlatmaya calissak kitap degil cilt cilt ansiklopedi yazmamiz gerekirdi.

    alaska deyince akla ilk gelen yerlerden biri denali milli parki. bu park 6 milyon donum araziye sahip ve burayi hakkini vererek gezmek rahat rahat 1 hafta surebiliyor. kendi ekosistemine sahip olan parkta yuzlerce bitki ve canli cesidi bulunuyor ve parki ayni anda dolasan binlerce insan birbirini hic gormeden uzunca bir sure vakit gecirebilir. bu devasa parkin icinde kaybolmak cok kolay oldugu icin mutlaka yaniniza pusula, harita ve icinde gps olan bir cihaz almaniz tavsiye ediliyor. ayrica parkin belli noktalarinda gidip gelen minibus servisi mevcut.

    genelde isaretlenmis ve cizilmis patikalarin disina cikmazsaniz endise edecek pek bir seyiniz olmuyor ama kisin patikalar karlarla kapli oldugu icin yolunuzu kaybetmeniz daha kolay. zaten kisin gunde 3-4 saat gunes isigi olan bir yere doga turizmi icin gitmek pek akil kari degil. kisin parki devriye gezen bekciler park icinde ulasim icin husky cinsi kizak kopeklerini kullaniyorlar ve bu da oldukca sirin bir goruntuye sebep veriyor. yazin hava ilik oluyor ama nem oranlari yuksek oldugu icin bocek ve sinekler hic eksik olmuyor. ayrica yazin alaska'nin havasi iliman olsa da hemen hemen her gun yagmur yagiyor.

    https://lonelyplanetimages.imgix.net/…vib=20&w=1200

    http://www.travelaroundusa.com/…/668819284_orig.jpg

    alaska'da dogal yasam deyince cogu insanin en buyuk endisesi ayilarin saldirmasi ama insanlari en fazla olduren hayvan turu moose adi verilen amerikan geyikleri. bu geyikler devasa boyutta boynuza sahipler ve tek bir boynuz darbesiyle bir insani oldurebiliyorlar. bu hayvanlar otobur olmalarina ragmen sirf inatciliklarindan dolayi veya yavrularini korumak icin kendilerine gereginden fazla yaklasan insanlara saldirabiliyor ve saglari sollari belli olmuyor. bu yuzden alaska'ya doga gezintisi icin gidildiginde bu hayvanlara karsi dikkatli olmak gerekiyor.

    https://fthmb.tqn.com/…592c27955f9b5859500315e0.jpg

    alaska'daki bir baska milli park kenai fjords milli parki. fjords deyince akla norvec gelse de alaska'da da azimsanmayacak sayida ve buyuklukte fjord mevcut. kenai fjordlari da bunlar icinde en cok bilineni diyebiliriz. bu mekanda yaz mevsiminde duzenlenen tekne turlarina katilarak bolgede yasayan veya burayi goc yolu olarak kullanan balinalari, dunyadaki en sevimli ve mutlu hayvanlardan biri olan su samurlarini, deniz aslanlarini ve sadece bu bolgede yasayan onlarca farkli kus cesidini yakindan gozlemleyebilirsiniz. bu bolgede gezerken kuresel isinmanin etkilerini de gorebilirsiniz ve yildan yila kuculmekte olan buzullarin dramina sahitlik edebilirsiniz.

    http://cdn.history.com/…jords-national-parks-p.jpeg

    4. washington: cografi olarak abd'nin oregon eyaletiyle kanada'nin british columbia vilayetleri arasinda bulunan washington'un guzel olmamasi beklenemezdi. bu eyaletin en guzel yanlarindan biri cografi cesitlilige sahip olmasi. bati yakasinda yagmur ormanlari, orta kisminda karli yanardaglar ve siradaglar ve dogu yakasinda col iklimi bulunan washington her bunyeye ilac gibi gelecektir. washington'u anlatmaya nereden baslanabilir ki? eyaletin kuzeybatisindaki olympic milli park okyanusla yagmur ormanlarinin birlesip dort mevsim yesil ve mavinin 50 tonunu sunan, aylarca gezseniz bitiremeyeceginiz muhtesem bir mekan. saint helens ve rainier gibi volkanik daglar yaz kis farkli manzaralara sahip ve kisin burada her turlu kar ve buz sporunu icra edebiliyorsunuz.

    https://i.pinimg.com/…cc70180c85bef003c41b20f97.jpg

    washington'un doga olarak sevmedigim tek bir yani var, o da eyaletin bati kisminin ozellikle sonbahar ve kis mevsimlerinde cok sisli olmasi. okyanustan gelen sis yuzunden bazen goz gozu gormuyor ve o muhtesem manzaralardan cogu zaman mahrum kaliyorsunuz. halbuki washington'un hemen dibindeki oregon'da pek sis olmuyor. yan yana iki eyaletin birinde fazla sis yokken digerinin tamamen sislere gomulmesinin cografi veya meteorolojik sebebini ben de bilmiyorum ama boyle bir sey oldugunu biliyorum.

    4400 metre yuksekligindeki mount rainier abd'nin bati yakasindaki en yuksek ve gorkemli daglardan biri. yukseltisinden dolayi 4 mevsim boyunca bembeyaz kalmayi basarabilen bu dag yine 4 mevsim boyunca kayak yapmaya elverisli olma ozelligini tasiyor. son zamanlarda kuresel isinma yuzunden buradaki kar miktari azalma gosterdigi icin gitmeden once kar miktarini kontrol etmekte fayda olsa da genelde karli olacagi kesin gibi. burasi dunyada gunesin dogusunu ve batisini, geceleri de yildizlari izleyebileceginiz en iyi mekanlardan biri. gun boyunca dagin etrafindaki manzaralar karsisinda neye ugradiginizi sasiriyorsunuz. daga tirmanmak istemeseniz de dagin etrafindaki ormanlarda takilabilirsiniz ve yine dagin etegindeki essiz guzellikte gollerde yuzup balik avlayabilirsiniz. burasi bir milli park oldugu ve seattle'a yakin oldugu icin ozellikle yazin ve noel zamani cok mesgul oluyor ve ziyaret icin ekim-kasim aylari veya mart-nisan aylari tavsiye ediliyor. dagin eteklerinde ve etrafinda cok fazla sayida patika var ve yaniniza harita almazsaniz kaybolmaniz cok kolay. ayrica ortam dag basi oldugu icin telefonlar her zaman cekmiyor. bu yuzden yaniniza her halukarda kagittan harita almaniz tavsiye edilir.

    https://www.nps.gov/…maxwidth=1200&autorotate=false

    washington'dan bahsedip olympic milli parkindan bahsetmemek gunah olacagi icin bunu da yapmaliyim. olympic milli park seattle ile pasifik okyanusu arasinda kalan daglik, ormanlik ve plajlarla cevrili, icinde yuzlerce km patika orman yolu, onlarca dere, nehir, selale ve gol olan, adeta yeryuzundeki sakli cennetlerden biridir. toplam 4 bin kilometrekare gibi buyukce bir alana kurulmus olan bu milli parkta 50'den fazla doga ve su sporu yapilabiliyor. yagmurun ince, sessiz ve usul usul yagdigi yagmur ormanlarinda saatlerce yururken yagmurun ince sesini bastiran ve cok daha gur bir sekilde cikan pasifik okyanusunun dalga seslerine basinizi kaldirdiginizda dort bir yaninizda gordugunuz onlarca farkli kus cesidinin sesleri karistiginda huzur kelimesinin sozluk anlamini yasayarak anlamis oluyorsunuz. 4 bin kilometrekarelik ve 4 mevsim boyunca yemyesil olan parkin neresinde durursaniz durun mutlaka bir su sesi duyuyorsunuz. bu ses ya yakinlarinizda akan bir nehir veya dereden, ya bir selaleden, ya da okyanustan geliyor ama hic eksik olmuyor cunku parkta nerede durursaniz durun mutlaka yakininizda bir su kaynagi oluyor. aslinda olympic milli parki tek bir parktan ziyade irili ufakli 30-40 tane parkin bir araya gelip olusturdugu bir konfederasyon parki gibi bir sey.

    neredeyse ulkedeki en guzel parklar bir araya gelip voltran'i olusturmus ve ortaya bu park cikmis. her parktan bir resim paylastim ama bu parktan tek resim paylasmak yetmez.

    https://www.google.com/….8.14.2641....0.vgn57g9zgpy

    3. oregon: ben simdi bu eyaleti nasil anlatayim? bu konuda kitap yazsam az. zaten beni gerek burada gerek instagram'dan takip edenler az cok oregon'u neden bu kadar yuksek bir siralamaya koydugumu zaten biliyorlar ama yine de birkac kelam etmekte fayda goruyorum. oregon'da yaklasik 3 senedir yasiyorum ve her gun yeni yeni seyler kesfediyorum. mesela daha 2 hafta once evime 5-6 km mesafede daha once varligindan haberdar olmadigim bir selale kesfettim.

    oregon'a ilgili hep soyledigim bir sey var. onunuze bir oregon eyalet haritasi acin, gozunuzu baglayin, sonra parmaginizla rastgele bir yer secip oraya gidin, mutlaka orada en az 4-5 tane fotograflik manzara goreceksiniz. su ana kadar bunun sastigini hic gormedim. oregon'u uc parcaya bolebiliriz. batidaki ucte birlik kismi okyanus kiyisi ve yagmur ormanlari, ortadaki ucte birlik kismi vadi ve daglar ve dogudaki kismi da col olarak adlandirilabilir. bu anlamda oregon'da bir cok eyalette olmayan bir cografi cesitlilik goze carpiyor. eyaletin sadece %3'luk kismi imara acik oldugu icin geri kalan %97'lik kismi buyuk olcude kesfedilmeye acik denebilir.

    oregon'daki tum dogal guzellikleri saymak istesem buna sayfalar yetmez. bu yuzden bu entry'de sadece en sevdigim birkac mekandan bahsedecegim. her ne kadar oregon deyince ilk akla gelen yer okyanus kiyisi olsa da ilk olarak columbia nehrinden bahsetmek istiyorum. aslinda bu nehir oregon ile washington eyaletlerini bolen ve iki eyalete sinir cizgisi ceken bir nehir oldugu icin bu nehrin tum guzelligini oregon'a atfetmek haksizlik olacaktir. columbia her ne kadar bir nehir de olsa genisligi yer yer 2 km'yi bulabildigi icin bazi kisimlarinda bogaz veya norvec'teki fyordlar benzeri manzaralar gorebilmek mumkun.

    https://www.seatosummit.net/…s/2014/05/lsdfigjv.jpg

    columbia nehri toplam 2 bin km uzunlugunda oldugu icin tamamini gezmek zor ama astoria'dan pendleton'a kadar olan kismi (portland'in da icinden geciyor) gormeye deger. burada cesitli nehir plajlari, kayaliklar, selaleler, nehirle birlesen ufak caylar, irmaklar ve daha bir cok olaganustu manzaralar goruyorsunuz. ayrica bu nehri turlayan tur gemileri de mevcut. bu tur gemileri yas kis hizmet veriyor ama yazin gitmeniz tavsiye edilir cunku kisin hava saat 4'te kararmaya basladigi icin manzaradan yeterince keyif alamiyorsunuz.

    oregon'u siralamada washington'un uzerine koyma sebebim nufusunun daha az olmasi. eyaletin toplam buyuklugu turkiye'deki ege, marmara ve akdeniz bolgelerinin toplami kadar olmakla beraber toplam nufusu 4 milyon. eyalette yuzlerce irili ufakli park ve 2 binden fazla kamp yeri oldugu icin nereye giderseniz gidin orada en fazla 5-10 insan olacak. gecen hafta bir plaja gittigimizde orada kamp yapan bazi insanlar gorduk. bir kamp cadirinin 100-150 metre otesinde bir baska kamp cadiri, onun 200 metre otesinde bir baska kamp cadiri vardi. biz de o son cadirdan 150 metre otede havlumuzu serdik. alan bol nufus az olunca insanlar rahat rahat yayilabiliyorlar ve kafa dinleyebiliyorlar.

    oregon'un manzaralarindan bahsedip de pasifik kiyilarindan bahsetmemek olmaz. bundan tam olarak 50 yil once gecirilen ve bu sene 50. yili kutlanan "oregon beach bill" kanunu sayesinde oregon'un yaklasik 450 km'lik sahil seridinin tamami kamu mali ve tamami halka acik. istediginiz plaja bedavaya girip istediginiz gibi takilabiliyorsunuz. sadece geceleri plajda kamp yapmaniz istenmiyor cunku gelgit olaylarindan dolayi geceleri bazen sahili tamamen yutacak buyuklukte dalgalar gelebiliyor. gecen sahilde kamp yapip gelgite yakalanan bir cifti helikopterle son anda kurtardilar.

    https://www.beachcombersnw.com/…nd-dunes-hwy101.jpg

    dune kitabini bilen bilir. daha sonra film ve bilgisayar oyun serisi haline gelen bu kitabin esin kaynagi oregon'daki kumsallardi. frank herbert 1960'larda oregon'a tatile gelmisti ve kumsallarin buyuklugunu gorunce hayran kalmisti. daha sonra bundan ilham alarak tamamen kumsaldan olusan bir gezegen tasarlamisti. bugun bu kumsallarda atv, dirtbike, monster truck turu araclar surulebiliyor ve bu oregon sahillerinin en populer aktivitelerinden biri.

    https://www.fs.usda.gov/…fse_media/fseprd520033.jpg

    oregon'un cografi cesitlilige sahip oldugunu soylemistim. eyalet sadece plaj ve nehirlere degil ayni zamanda daglara ve gollere de ev sahipligi yapiyor. eyaletin en sevilesi mekanlarindan biri kisin kayakcilarla dolup tasan mt hood. bu dag bana bir cok acidan japonya'daki fuji dagini andiriyor.

    https://upload.wikimedia.org/…rror_lake,_oregon.jpg

    oregon'un en sevilen ozelliklerinden biri de masal kitaplarindan cikmis gibi gozuken yosunlu ormanlar. dort mevsim yesil olmasiyla bilinen eyalette agaclarin yesil olan tek kismi yapraklari degil. agaclarin govde ve dallari yosunla kapli oldugu icin bu kisimlari da yil boyunca yesil kaliyor ve ortaya her yonden yemyesil ormanlar cikiyor.

    https://ryanmatthewsmith.photoshelter.com/…ixel.gif

    https://oregonexpat.files.wordpress.com/…426&zoom=2

    pacific city'de tamamen kumdan olusan ve okyanusun dibinde bulunan ufak bir dag mevcut. bu daga tirmanarak muhtesem bir manzarayla karsi karsiya kalabiliyorsunuz. disaridan bakinca bu daga tirmanmak oldukca kolay gibi gozukuyor ama kumsal oldukca yumusak kumlardan olustugu icin her attiginiz adimda iceri cokuyorsunuz ve bir sure sonra dizleriniz yanmaya basliyor. yine de dinlene dinlene 20-25 dakikada rahatca cikabilirsiniz ve en yukari ciktiginizda bu sirin sahil kasabasina vuran mavi dalgalari izleyip hayranlik duymaktan baska yapacak bir seyiniz kalmiyor.

    https://upload.wikimedia.org/…2002-mathewdodson.jpg

    oregon'da 6600 yil once patlayan ve sonra bir sekilde ici suyla dolan bir yanardag var ve krater golu adiyla gunumuzde turistik bir mekan haline gelmis durumda. bu ayni zamanda abd'deki en derin gol olma ozelligini tasiyor. kisin etrafi karlarla dolu olan bu gol yazin masmavi bir renge burunuyor ve yaz mevsimlerinde burada tekne turlari duzenleniyor. golun yuzeyi deniz seviyesinden yaklasik 2 bin metre yukseklikte oldugu icin hava temiz ve geceleri samanyolu rahatlikla gozlemlenebiliyor. burasi oregon'un pek yagmur almayan bir bolgesinde bulundugu icin hava genelde gunesli ve acik oluyor ama yukseltiden dolayi yaz kis eksik olmayan bir ruzgar size eslik ettigi icin buna gore hazirlikli olmaniz tavsiye ediliyor. bu arada burasi oregon'daki tek milli park ve kasim'dan sonra kar yagislarindan dolayi park cogu zaman kapali olabiliyor.

    https://www.travelmedford.org/…e-page-header-80.jpg

    oregon deyince insanlarin aklina ucsuz bucaksiz ve dort mevsim yesil kalabilen ormanlar ve okyanus geliyor ama cografi cesitliligiyle bilinen eyaletin onemli bir kismi colden olusuyor ve yukarida bahsettigim arizona veya utah collerindekine benzer manzaralari oregon'un dogusunda gormek sizi hic sasirtmamali. zaten oregon'u listede bu kadar yukariya koymamin tek sebebi eyaletin ormanlari, nehirleri, golleri, plajlari, okyanus kiyisi degil ayni zamanda colleri, kayalari, tepeleri ve sahip oldugu cografi cesitlilik.

    https://img.hipcamp.com/…s/iksmpmt0iqhx0zvenorh.jpg

    oregon deyince akla gelen bir baska sey de yukarida bahsettigim gibi selaleler. eyalette irili ufakli yuzlerce selale var ve bunlarin bazilari herkes tarafindan bilinip turistler tarafindan siklikla ziyaret edilse de bazilari kimse tarafindan bilinmeyen ve tesaduf eseri bulabileceginiz ornekler. sadece silverfalls eyalet parkinda 12 km'lik bir parkuru yuruyerek 13 farkli selale gorebilirsiniz.

    http://s1.1zoom.net/…aterfalls_mountains_440824.jpg

    2. hawaii: hawaii eyaletini tek kelimeyle tanimlamak gerekirse en uygun kelime "cennet" olacaktir. bugune kadar omru hayatimda bu eyalete gidip de memnun donmeyen bir insan bile gormedim. hatta daha da arttiriyorum, bugune kadar hawaii'ye gitmis olan insanlarin neredeyse tamaminin geri donduklerinde "keske daha uzun sure kalabilseydim" veya "keske burada yasama imkanim olsaydi" dedigine sahitlik etmisligim var. lost dizisine de ev sahipligi yapan hawaii her anlamda muhtesem bir eyalet. zaten en buyuk hayalim yilin 6 ayini oregon’da, 6 ayini hawaii’de gecirecek sekilde bir yasam kurmak. hawaii deyince aklima bir sey geldi bak. doksanli yillarda hurriyet gazetesinin kuponla verdigi bir dunya atlasi vardi. bu atlas kuse kagida basilmisti ve sadece haritalar degil ayni zamanda dunyanin cesitli ulkelerinden fotograflar ve turistik yerlerin tanitimi filan da iceriyordu. hawaii’yi ilk kez o zaman gormustum ve hayranlik duymustum. o fotografli atlasin adini hatirlayan var mi (yillardir ariyorum bulamiyorum)?

    konuya donelim. hawaii nihayetinde tropik bir ada (daha dogrusu takim adalar) ama hava sicakliginin oyle asiri yukseldigine hic sahit olmadim. yil boyunca hava 20-25 derece civarinda seyrediyor ve kis mevsiminde biraz daha dusuyor ama disari cikip gezmenizi engelleyen abarti bir hava durumu yok. pasifikten gelen pufur pufur esintiler sayesinde nem de hic oyle rahatsiz edici seviyelere yukselmiyor.

    hawaii'de onlarca plaj goreceksiniz ve hicbir plaj bir oncekine benzemeyecek. her plajin kendine ait cografi ozellikleri var ve ne kadar farkli plaj gezerseniz o kadar cok farklilik goreceksiniz. oncelikle buyuk otellerin dibindeki plajlar kalabalik olsa da birkac km'lik bir yurume sonrasi yurumekten pek hoslanmayan amerikali turistleri geride birakip daha bos plajlara varabiliyorsunuz (varmak mi dedim? "hawaii" ve "varmak" oyle mi? tamam). bazi plajlar otellere uzak olmasina ragmen kalabalik oluyor cunku oralara tur gemileri yolcu birakmis oluyor.

    https://www.islands.com/…ch_kauai.jpg?itok=b-lnk-wq

    insanlarin az oldugu mekanlarda suyun temizligi sayesinde dogal hayati izleyebiliyorsunuz ve renk renk, cesit cesit balik turlerini gozlemleyebiliyorsunuz. balinalarin goc mevsimine denk gelirseniz (normalde aralik-mayis arasi ama en yogun donem ocak-mart arasindaki donem) uzaktan goc eden balinalari bile izleyebiliyorsunuz. bir de snorkeling denilen bir aktivite var, bu da bazi kayaliklardan suya dalip cesit cesit balik ve deniz kaplumbagasi gibi hayvanlarla beraber yuzmeye verilen ad oluyor.

    hawaii'den hic fay hatti gecmemesine ragmen burasi cok aktif bir deprem bolgesi ve hemen hemen her gun kucuk de olsa bir deprem oluyor. burada bu kadar deprem olmasinin sebebi adadaki aktif yanardaglarin varligi. bu yanardaglarin bircogu aktif olsa da siz oradayken bir patlama olma olasiligi cok dusuk. bir baska guvenlik konusuna degineyim. hawaii deyince cogu insanin en buyuk korkusu kopekbaliklari ama burada insanlara en buyuk tehdit olusturan hayvan sinek turleri. genelde tropik pasifik ikliminden dolayi cogu zaman hastalik tasima riski olan sinekler ozellikle yaz aylarinda cok yogun oluyor ve bagisiklik sistemi zayif olan insanlari (genelde yaslilar) hastalikla tehdit ediyor.

    disarida hiking yaparken dogal yasami kendi haline birakmaniz, hicbir hayvana dokunmamaniz, hayvanlari hicbir sekilde rahatsiz etmemeniz ve korkutmamaniz isteniyor. buradaki deniz ve kara canlilari milyonlarca yildir burada yasayan ve burada dogal yollarla olusan ekosistemin bir parcasi oldugu icin dengenin bozulmasi istenmiyor. bu konuda gercekten cok hassaslar.

    hawaii adalari yillar once pasifik okyanusunun ortasinda gerceklesen volkanik patlamalar sonucu olusmus. bu adalardan ilk olusan kauai yani amerikalilar'in bildigi ismiyle "garden island" yani turkce olarak "bahce adasi". bu ada ayni zamanda hawaii'nin en kuzeyinde bulunan ada olma ozelligini tasiyor. bu adada fazla yerlesik hayat olmadigi icin altyapi da cok sinirli ve bir cok bolgeye arabayla gidilemiyor. bunun yerine bir tekne kiralamaniz veya tur teknelerinden birinden bilet almaniz gerekiyor. tabi trekking ve tirmanmayi seven biriyseniz kayaliklardan tirmana tirmana bazi mekanlari karadan da ziyaret edebilirsiniz. bu adada cok sayida cay ve dere bulunuyor ve kayaliklardan fiskiran onlarca irili ufakli selale mevcut.

    https://img.huffingtonpost.com/…lefit_720_noupscale

    https://www.gohawaii.com/…-moss_0.jpg?itok=omjmuhcb

    hawaii'de yasayan nufusun cogunlugu baskent honolulu'nun da icinde bulundugu oahu adasinda yasadigi icin altyapi, otel, restorant ve yol olarak en gelismis ada burasi. yani kisa surede bir cok mekan gezmek istiyorsaniz ve butceniz de kisitliysa bu adada kalip araba kiralamaniz veya taksi tutmaniz mekanlara ulasmak acisindan daha kolay olacaktir. yine de bu adanin genelde emekliligini yasayan yaslilarla dolu oldugu icin trafiginin berbat oldugunu notlara eklemek lazim, yani kendinizi sol seritte yasli bir teyzenin arkasinda saatte 30 km hizla giderken bulabilirsiniz ama bu cok onemli degil cunku yol boyunca size oldukca guzel manzaralar eslik edecek.

    oahu'nun bati tarafinda yer alan leeward bolgesinde ufak sahil kasabalari gorebilirsiniz. burada binlerce yildir burada yasayan hawaii yerlileriyle emekliligini ilan etmis yasli amerikalilar (ve az sayida japon) yasiyor ve adanin geri kalan kismina gore daha sessiz ve sakin bir havasi var. burasi adanin diger kisimlarina gore daha kurak ve hava genelde bulutsuz oldugu icin burasi gokyuzunu izlemek icin de guzel bir nokta. bu kisimda disney'e ait oldukca buyuk bir otel var ve cogu zaman internetten indirimli fiyatlari oluyor.

    https://aws.hawaii-guide.com/…1_85_s_c1_c_c_0_0.jpg

    bir de hawaii'de plajlarda kamp halinde yasayan, karni acikinca ormana gidip tropik meyvelerle karnini doyuran evsizler var. iste evsiz olunacaksa boyle yerde olunmali.

    1. california: yukaridaki maddede hawaii'yi o kadar cok guzelledim ki, hawaii'den yukarida bir eyalet olmasi insanlari sasirtacaktir ama gercekten de boyle bir eyalet var. ilk olarak hawaii'yi bu kadar guzelledikten sonra zamaninda universite okurken 4 yil icinde yasadigim california'yi listede hawaii'den daha yuksekte tutma sebebimi aciklayayim: cografi cesitlilik.

    hawaii gercekten insanlarin kafasindaki "cennet" tanimina en uygun yerlerden biri ama fazla cesitlilik oldugu soylenemez. california ise dogal guzelligin cesitlilikle harmanlandigi bir yer. durumu daha iyi anlayabilmeniz icin california'nin cesitli bolgelerinden birkac sahne anlatayim. ilk olarak guney california sahillerindeyiz. onumuzde masmavi bir gokyuzu ve okyanus, etrafimizda palmiye agaclari, sicak sicak esen bir hava, birkac saniye arayla karaya vuran buyuk ve heybetli dalgalar, cok acik bir renge sahip olan ve yumusacik kumlar ve kisaca soyle bir manzara goruyoruz:

    https://media.licdn.com/…ytg5lwy4owvkzdawowzjnq.jpg

    ama california bundan ibaret degil. biraz kuzeye dogru yol aliyoruz ve ventura taraflarina geldigimizde bu kez yesil ve sarinin farkli bir tonuyla kaplanmis daglar, tepeler, yukseltiler ve kayalarla okyanusun muhtesem bir sekilde harmanlandigini goruyoruz.

    https://wilmethgroup.com/…ornia-april-30-2017-5.jpg

    biraz daha kuzeye gidiyoruz ve bu kez big sur denilen bolgeye variyoruz. kivrim kivrim kivrilan yollar, artan engebeler, kayaliklarin arttigi sahiller, artik boyutlari buyuyen dalgalarin daha coskulu ve gurultulu bir sekilde sahile vurmasi ve bunun 1-2 km oteden dahi duyulmasi, bolgenin guzelligine guzellik katan renk renk yabani cicekler ve otlar derken bambaska bir dunyaya yelken acmis oluyoruz.

    https://www.uniqueinamerica.com/…03524-1024x682.jpg

    http://www.slideroad.com/…13/08/road-to-big-sur.jpg

    big sur'un sahil kesiminden ic kesimlere gecildikce bitki ortusunde bir degisiklik goze carpiyor. artik palmiye agaclari yerine cesit cesit, boy boy, bazilari 100 yasinin uzerinde olan cam agaclari gorulmeye baslaniyor. burasi (1 no'lu karayolunun big sur'dan monterey'e kadar olan kismi) tam olarak california'da en sevdigim 2 noktadan birisi oluyor. buralar biraz da oregon'u andirdigi icin bana ayrica sempatik geliyor.

    http://www.flyv65.com/picts/cabrillo1_lg.jpg

    california'dan oregon sinirina yaklastikca agaclarin yogunlugu, buyuklugu ve yesillik tonu da artmaya devam ediyor. oregon sinirinin az guneyinde su tur manzaralarla karsilasmak hic de nadir degil.

    https://www.visittheusa.com/…4197.jpg?itok=9tqlb0wc

    yalniz california'daki cografi cesitlilik sadece sahil kesimiyle kisitli da degil. eyaletin ayni zamanda col ve daglik kesimleri de mevcut. ornegin eyaletin en populer tatil mekanlarindan biri olan ve yazin ayri guzel kisin ayri guzel olan, yazin tropik bir denizi kisin isvicre'nin daglarini andiran tahoe golu bu konuda hos bir ornek.

    https://media-cdn.tripadvisor.com/…ntain-resort.jpg

    https://cdn.vox-cdn.com/…utterstock_274960727.0.jpg

    yosemite milli parki california'nin cografi cesitliligine ornek olarak verilebilecek bir baska mekan.

    https://upload.wikimedia.org/…0/06/yosemite_usa.jpg

    california'nin guneydogu kismi western filmlerinden tanidigimiz kizil collere ev sahipligi yapiyor ve eyaletin her bolumunde gordugumuz cografi cesitliligi tamamlamaya yardimci oluyor.

    http://www.visitcalifornia.com/…e8fjex_1280x640.jpg

    california cografi olarak tum abd'nin ozeti gibi. hem yagmur ormanlarina, hem cole, hem karli daglara, hem ucsuz bucaksiz plajlara ve daha bir cok cografi guzellige ev sahipligi yapan bu eyalet abd'nin en guzel eyaleti olmayi hakediyor. bazen bana "california'da ne yapilir" diye soranlar oluyor ve cevabim hep ayni oluyor: "california'da ne yapmak istiyorsaniz onu yapabilirsiniz. kayak yapmak istiyorsaniz kayak, sorf yapmak istiyorsaniz sorf, dagcilik yapmak istiyorsaniz dagcilik, ormancilik yapmak istiyorsaniz ormancilik..." gta 5'te gosterilen manzaralar ve dogal guzellikler hic abarti degil yani.

    simdi diyeceksiniz ki "madem california en guzel eyalet, neden orada yasamiyorsun?". an itibariyle nufusu 40 milyonu gecen ve bu anlamda bir cok ulkeden daha kalabalik olan california bana fazla kalabalik geliyor. gerci bana sorsan california'nin 10'da biri nufusa sahip olan 4 milyonluk oregon bile fazla kalabalik ama bu anlamda kotunun iyisidir. california'nin belki de en kotu yani kalabaligin da yaninda getirdigi trafik yogunlugu. hanimin memleketi oldugu icin surekli ziyaret etmek durumunda kaldigimiz bu eyalete ne zaman gitsem kendimi gta oyununda bulmus gibi hissediyorum. kalabaligi ve trafigi dert etmeyen biriyseniz california iklimiyle, dogasiyla, kulturuyle, cesitliligiyle ve sundugu imkanlarla en yasanasi eyaletlerden biridir.

  • kaşesinin yüklü olduğu bir etkinlikte tanışmıştım kendisiyle.
    ios tabletini projektöre bağlama konusunda teknik sıkıntıları vardı, beni de etkinliği düzenleyenler bu sorunu çözebilir misin diye etkinliğin olduğu salona çağırdılar.
    toplantı salonuna gittiğimde kendisine selam verdim fakat sağolsun kendisi ne dönüp kafasını kaldırdı ne de yanıt verdi; olabilir tabii, 15dk sonra başrolde olduğu bir etkinlik var ve teknik aksaklık nedeniyle gerilmiştir dedim.
    otelin müdürü, teknik ekip, etkinliği düzenleyenler kendisine ne gerektiğini sorup, antalya'dan aldıralım ya da hemen uygulayalım demelerine karşın, her yardım teklifine karşı çıkıp etkinliği düzenleyenlere düzenli laf sokmakla meşguldü.
    etkinliği düzenleyenler halbuki otele geldiği akşam kendisine teknik prova isteyip istemediğini sormuşlar kendisi bütün bunları asık bir suratla reddetmiş, önce odasına, sonrasında da otelin oturma alanlarının bulunduğu bahçeyi gören balkonuna çekilip kulağında kulaklığı purosunu yakmayı tercih etmişti.
    yol yorgunluğu, her hafta gidilen başka bir şehir, başka etkinlik, başka yüzler, insanın bu koşuşturmada bulduğu her fırsatta yalnız kalmayı istemesi oldukça doğaldı, bana neyse.
    elektronik cihazları adaptörlerle bir şeylere bağlamak, daha önce 1000 kere aynı ekipmanları kullansanız da bazı zamanlarda sıkıntılı olabilir, eşyanın/elektroniğin tabiatı. ekipmanlar özellikle adaptör ve kablolar bozulabilirler, o yüzden yedek bulundurmak bir b planına sahip olmak gerekir.
    salonda teknik elemana şunu yaptınız mı, bunu uyguladınız mı diye her soru sorduğumda, serdar bey yüksek tondan 'olmuyor, olmuyor!' nidasını suratını göremediğim, sırtını izlediğim bir noktadan nasıl oluyorduysa suratıma patlatıyordu.
    sunumunu başka bir ios tablete ya da mac bilgisayara aktarma tekliflerimizi red etti.
    günün sonunda projektörün bağlı olduğu hdmi dağıtıcıyı pas geçip, kısa bir hdmi kabloyla adaptöre ve tablete direkt eriştik, görüntüyü aktarabilmiştik.
    bunun üzerine teknik elemana bunu daha önce denediniz mi diye sorduğumda evet demiştiniz ama olabiliyormuş dediğimde, serdar bey niyeyse üfleyip püfleyip 'bunu denememiştik' diye çıkıştılar yine.
    ben teşekkür ederim diyerek salondan ayrıldım.
    ilk gazetecilik yıllarından bu yana yazılı ve çevrimiçi her mecradan takip ettiğim bir insanla ilk kez karşılaştığımda içine düştüğüm bu durum sanırım benim hatamdı.
    sen kim köpek yüksek egoya sahip bir insana hiç bir beklenti içinde olmadan yardım etmeye çalışıyorsun ki.

  • türkiye'nin gerçek dostudur nokta. canlarını tehlikeye atarak ağaçlara sıfır uçuyorlar, suyu diplerinden atıyor, ruslar gibi kaç yüz metreden değil. yapmak zorunda değil, insanlık için yapıyorlar. alın size gerçek kardeşlik.

    viva españa.

  • kalan 1.5 milyon abonenin yarisi da uyeliklerini iptal ettirmek isterken hayatindan soguyan, isyan edip lanet eden bir kitledir. rabbim herkesi kurtarsin.

  • iki lafı bir araya getiremeyen ve duruma göre konuşan yarışmacıları olan program.

    + bunda sirke kullandın mı?
    - ııı (tepkiyi ölçüyor) kullandım şefim.
    + ama bu yemeğe sirke konmaz.
    - çok az kullandım hatta kullanmadım şefim.
    + gerçi yüksek ısıda bir miktar koyabilirsin.
    - kullandım şefim. çok az ekledim.
    + ama çok fazla sirke geliyor.
    - biraz kaçırmış olabilirim.
    ++ ben sirkenin fazla gelmesini seviyorum.
    - o yüzden çok koydum şefim.

    bu nasıl bişeydir! koyduysan koydum de. koymadıysan da koymadın...
    sürekli bu tarz muhabbetler dönüyor.
    inanılır gibi değil.

  • ecevit ile dalga geçtikleri her konuda daha da kötü yönetim sergilemiş siyasi lider.

    başkanlık getirdiği şu son 5 yıl cumhuriyet tarihine tam anlamıyla fetret devri olarak geçecek.

    2023 mayıs ayı görevdeki son ayı olacak gibi duruyor